Oyun Folkloru

Bu Derginin Diğer Makaleleri

Tecer,Ahmet Kutsi ; "Oyun Folkloru"; Türk Folklor Araştırmaları Dergisi; Ekim / 1961; Cilt: 7; Yıl: 13; Sayı: 147; Sayfa Aralığı: 2517-2518

Her oyun bir yerin, bir köy veya kasabanın, daha doğrusu orada yaşayan insanların malıdır. Bu oyun kimin tarafından düzenlenmiştir? Ne zamandanberi vardır? Genel olarak bunu ancak bazı yeni oyun çeşitleri için söylemek belki mümkün olur. Çünkü Koregrafisi (Bu kelimeyi geniş anlamda kullanıyorum) bir ferdin malı dahi olsa, eğer oyun bir geleneğe bağlı ise yaratıcısının adı sanı hemen unutulur, toplumun malı olur.

Her yerin oyunları birer gelenekten gelirler. Heryerin bir oyun geleneği vardır. Bir oyun geleneği, o yer halkının yaşayışında ki hususiyetlere göre yönünü çizer. Kuşaklar gelir geçer, fakat yaşayış düzeninde, âdet lerde değişiklik olmadıkça oyun geleneğinde de bir değişiklik olmaz. Burada ferdi zevklerin hiç bir rolü yoktur demek istemiyorum. Mesela ticaret veya askerlik gibi sebeplerle bir kaç sene köyünden ayrılan ve kişi olarak oyun kabiliyeti olan bir kimse, köye döndüğü vakit beraberinde bazı yeni unsurlar da getirir. Fakat bu yeni unsurlar geldikleri bu yabancı çevrede oraya mahsus oyun karakterini almak zorundadır. Başka türlü orada tutunamaz.

Geçmiş yüz yıllarda dini hayatta, ordu hayatında, meslek ve zenaat hayatında, hatta muaşeret ve eğlence hayatında türlü türlü törenler yer alırdı. Bu törenlerde oyunun da bir fonksiyonu vardı. Oyunlarımızın bir çoğunun kaynağı, araştırılsa, bu törenlerden birine ulaşır. Mesela "Samah" dini hayattan, "Kılıç Kalkan" ordu hayatından, "Kırık", "Karşılama" denilen oyun çeşitleri düğün şenlikleri veya eğlence hayatından kalmış oyunlardır. Meslek ve iş hayatından çıkma oyunlar da pek çoktur. Meselâ Karadeniz halkının "Heyamol Çardak" oyunu, Kastamonu'nun "Esnaf oyunu", Kurşunlu (Çankırı)'nın "dibek oyunu" böyledir. Hatta Levek köyü (Tokat)'nun "Kartal oyunu"da avcılık hayatının bir hatırasıdır, denebilir. Bu oyunların bazılarında "rituel", bazılarında "magigul" bir karakter vardır. Zaman içinde fonksiyonlarını kaybeden oyunlar, bir şenlik unsuru, sırf estetik bir gelenek olarak devam edegelmiştir.

Görülüyor ki adet ve merasimlere bağlı oyunlar genel olarak sosyal bir fonksiyona bağli, bir toplumun yaşayış tarzına göre mâna ve şekil alan oyunlardır. Yaşayış tarzının değişmesiyle adetler ve bunlara bağlı inançlar da değişebilir. O zaman oyunlar da bu fonksiyonlarından ayrılır, şekiller artık herhangi bir mána, bir kavram taşımaz. Meselâ bir halay, değişik ritimli "Süite" halinde bir seri oyun şekillerinden ibarettir. Hareketlerin hiçbir anlamı yoktur, anlamı olsa bile bunlar âdet ve merasimlerle ilgili değildir. Oyun salt estetik bir özellik ifade eden şenlik unsurudur, "Köy halayı" gibi, içinde taklit unsuru bulunan bazı oyunların anlamında da herhangi bir sembol aranmamalıdır. Şu halde, âdet ve merasimlerin ötesinde estetik bir gelenek teşekkül etmiştir. Meçhul halk sanatçıları, ferdi kabiliyelerini ortaya koyarak bu geleneği sürdürürler. Böylece şekillerin, ritimlerin, kollektif bir şuuru hasıl olur. Bu şuur, yaşayış düzenini meydana getiren âdet ve merasim kalıpları altında devam eden manevi bir akım gibi cemiyetle birlikte payidar olur.

Adetlere, merasime bağlı oyunlar fonksiyon karakterini kaybettikçe ferdi kabiliyetler (bunlara meçhul halk koregraflari diyeceğim) sayesinde hareketler gitgide üslûplaşır, soyutlaşır, halk oyun geleneğinin malı olur.

Bugünkü oyun folklorumuzu teşkil eden oyunlar yüzyıllar boyunca cemiyet hayatında meydana gelen değişikliklere göre birçok defalar şekil değiştirmiş, eski ve yeni unsurların çeşitli terkibinden meydana gelmiştir. Meselâ 16. ncı yüzyıla kadar "Kaçul" adı altında (bu kelime "Keçel" kelimesinin farslaşmış şeklidir) bilinen bir oyun, şüphesiz yeni unsurlar katışarak "curcuna" adını almıştır. Bu oyun 19. ncu yüzyılın ortalarına kadar ortaoyunu ile birlikte devam edegelmiştir. Eğer halk oyunlarımızın tarih boyunca değişmelerini izah eden bazı kayıtlar bulunsaydı, onlarda da ne türlü şekil değişimleri meydana geldiğini anlayabilirdik. Tarih metodu burada imkânsızlıklar karşısındadır. Fakat aynı olayları bugün de tesbit etmek mümkündür. Folklor incelemeleri bize bu hususta ışık tutabilir.

Dursunbey (Balıkesir) köylerinde yaşayan bir âdete göre, gelin kendi evinden alınır oğlan evine götürülürken yolda camiin önüne gelindiği vakit BAYRAKTAR taşıdığı bayrağı meydanın ortasına diker. Bütün seymenler (güveyinin genç arkadaşları) bayrağın etrafında halka olurlar. Gelin camiin etrafında dolaştırılırken kırk elli delikanlı hep birden davul zurna ile bayrağın etrafında dönerek oynarlar. Buna "Halka Oyunu" diyorlar. Bu oyunu İsmailler köy oyun ekibinden seyrettim, Halka Oyunu Balıkesir'in çok tanınmış Pamukçu köylülerinin oynadıkları "Bengi" oyununa benziyen, grupça oynanan halka şeklinde dönülen, çok hareketli bir oyundur.

Selimağa köyünden Ali Riza Yaman'a (19 yaşında, evli) bu oyunu niçin oynadıklarını sordum "bu oyun muhakkak oynanır, ama niçin bilmem." dedi. "Oynanmasa da olur mu?" diye sordum. Yüzüme tuhaf tuhaf baktı ve "oynamamak olmaz ki...' dedi,

Eğer "Halka oyunu", "Bengi oyunu" nın aslı veya daha doğrusu "Bengi oyunu" esasın da bir "halk oyunu" idiyse, bu oyunun kaynağında bir düğün âdeti olduğu ve bir inanç ile ilgisi görülmektedir. Kim bilir hangi etkiler altında yeni unsurlar katışmak suretiyle 'Bengi oyunu" bu ismi almış ve başlı başına estetik bir özellik kazanmıştır. Dursunbey köylerinde bu oyunun henüz âdet ve merasimle ilgili olarak yaşadığı görülmektedir. Bununla beraber İsmailler köy oyun ekibi bu oyunu fonksiyonundan ayırarak almış (bunun hangi inanca bağlı olduğu zaten unutulmuştu) "Halka oyunu" adıyla repertuarına koymuş, bu suretle de ona yalnız estetik karakteri için önem vermiş demektir. Aynı veya benzeri kaynaklardan gelen "Bengi oyunu" ile "Halka oyunu", ayrı ayrı isimler altında görünmelerine rağmen aynı "tip" e giren oyunlardır. Başka bir deyimle bunlar aynı oyun tipinin "variant" larıdır.

Her oyunun gelişmesinde bunun gibi bilinmeyen oluşmalar vardır. Halk oyun geleneği sanat tarihi bakımından çözülmez meçhullerle doludur. Bu meçhuller kısmen folklor araştırmlariyle aydınlanabilir.







Arama

Bizi Destekleyenler

.