Orta Anadolu’da Erciyes Dağı’ndan sonra en yüksek dağ olan Hasandağı'nın doruklarında Hasan Dede adında bir derviş yatar. Hasan Dede’ye dair pek çok rivayet anlatılır.
Hasan Dede, Hasandağı'nda tek başına yaşayan bir ermiştir. Ali Baba ise Aksaray’da bir hamamda külhancılık yapmaktadır.
Bir gün Ali Baba, Hasandağına Hasan Dede’yi ziyarete gider. Giderken de bir avuç “Kor”u bir mendile koyar, hediye götürür. Kor yanar ama mendile hiçbir şey olmaz. Bir başka gün de Hasan Dede, Ali Baba’yı ziyarete gelir. O da gelirken mendilinde bir avuç kar getirir. Külhanda oturup sohbete dalarlar. Duvara asılı mendildeki kar öylece durmaktadır. Bir ara Hasan Dede’nin gözü hamamdan çıkan kadınlara takılır. Mendildeki kar damlamaya başlar. Ali Baba, Hasan Dede’ye bakarak,
-Dağ başında ermişlik hüner değildir. Zor olan burada ak topuklu hanımlar karşısında da ermiş kalmaktır, der.
Hasan Dede, Danişmendli Beyliği'nin komutanlarından Sultan Turasan’dır. Haçlı seferleri sırasında II. Kılıçarslan’la büyük mücadeleler vermiş, şehit olunca da Hasandağı doruklarına defnedilmiştir. Adı zamanla Hasan’a dönüşür, dağın adı da Hasandağı olur.