Halk Oyunlarımız ve Bölgelere Yayılışları

Bu Derginin Diğer Makaleleri

Ataman,Sadi Yaver ; "Halk Oyunlarımız ve Bölgelere Yayılışları"; Folklora Doğru; Ekim / 1969; Yıl: 1; Sayı: 1; Sayfa: 18

İnsanlar için en iyi bir ifade tarzı harekettir. Hareketin temel unsurunu teşkil eden ölçülü davranışların, bir bakıma (oyun) ve (müzik) le izahı, öz yapısındaki düşünce ve sanat kavramı içinde, toplum hayatının bütün olaylarını bir kaynaşma ve duygu zenginliğiyle anlatması ve ortaya koymasıdır.

Oyun ve müzik ilk insanlardan başlayarak, halk topluluklarına heyecan veren ve dinî duyguları besleyen bir kaynak olmuştur.

Türk halk müzik ve oyunlarının gerçek değerlerini araştırırken, özellikle bölge yayılışlarının belirtilmesinde fayda vardır.

Herşeyden önce belirtelim ki, halk müziğiyle halk oyunlarını özbenlikleri açısından ayrı ayrı incelemek mümkünse de, mânâda ve ruhta, kökleri birbirine bağlı bir gövde olarak düşünmek yerinde olur.

Böyle ayrımlarına ve özelliklerine göre, halk oyunlarımızın ortalama bir hesapla % 10'u Bar, % 30'u Halay, % 15'i Zeybek ve seymen oyunları, % 8'inin Horon, Karşılama, % 7'sinin Hora, % 8'inin Kaşık ve zilli oyunlar, % 10'unun taklitli ve temsilli oyunlar, % 5'inin de çeşitli kırık havalı ve oturak oyunları olduğu anlaşılmıştır.

Bu oyunların % 60'ı erkekler tarafından, % 30'u kadınlar tarafından, % 10'u da erkek kadın birarada oynanmaktadır.

Halk oyunlarımız, ilk bakışta ana adlarla birbirine azçok benzeyen hareketler halinde yurdun dört bucağına yayılmış olarak görülmekteyse de, dikkatle izlenecek olursa, söz gelimi sadece Halay tarzı oyunların çeşiderinde birbirlerine en yakın komşu bölgelerde bile, ince ve değişik figür zenginliği olduğu görülür.

Altı bölgede toplayabildiğimiz, yerli karakter taşıyan oyun çeşitleriyle halk oyunlarımızın bu bölgeleşmelerde, tarih, coğrafya, etnolojik ve toplumsal etkilerinin bahis konusu olduğunu öncelikle belirtmiş olalım.

Oyun bölgelerini kısaca şöyle belirtebiliriz:

Bar Bölgesi: Erzurum, Bayburt, kısmen ve karışık olarak Ağrı, Kars, Artvin, Erzincan illerimizi içine alan kuzey doğu bölgesi.

(Bu oyunların kuruluş özelliği, yan yana, elele, ya da kolkola tutuşularak, dizi halinde oynanan omuzdaşlık oyunları oluşudur.)

Belirli çalgıları, Davul - zurna olan Barlar, temel ölçülerle başlayan, birleşik karma ölçülerle kurulmuş çeşitli ritm motifli oyunlardır. Ayaktan ayağa geçişlerde figür değişikliklerini hazırlayan ve yapısındaki esasları en çok belirten bu ritm ve motif zenginliğidir.

Halay Bölgesi: Şerit halinde Doğu Anadolu bölgesiyle bir kısım orta Anadolu bölgesini içine alan saha. Doğuda başlıca merkezleri: Van, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli. Elâzığ, Malatya.

Güney Doğuda : Siirt, Diyarbakır, Maraş, Gaziantep, Hatay, kısmen ve karışık olarak Urfa. Adana.

Kuzey Anadolu kesiminden ortalara doğru başlıca merkezler: Çorum, Tokat, Sivas, karışık olarak Çankırı, Yozgat, Kayseri, Kırşehir. (Karışık olaraktan maksat, başka oyun çeşitlerinin de bulunmasıdır.) Dizi halinde oynanan Halayların, çeşitli bölgelere yayılmış çok zengin çeşitleri vardır.

Bu oyunların belirli çalgısı da, Davul-zurnadır. Müzikleri Barlar da olduğu gibi çeşitli ritm canlılığı göstermekle beraber, ezgi yapısında, bazı bölgelerde çoğu zaman tek cümlelerin tekrarlama hali vardır.

Horon ve Sallama Bölgesi: Kıyı şeridi üzerinde, Samsun'dan başlayarak canlı merkezler halinde, Doğu Karadeniz'in yalı boyuna' uzanan kısmı. Karışık olarak Ordu ve Giresun'dan sonra, belirli merkezleri Trabzon, Rize, Çoruh'a (Artvin'e) kadar dayanan bölge. Elele tutuşmalı, toplu ve ortaklaşa oyun tarzının en canlı ve hareketli örnekleri olan "Horon" ların karakteristik çalgısı kemençe ve tulum zurna olarak alınmıştır.

Müziklerinin küçük kısa motif ve cümlelerin mütemâdiyen tekrar edilmesi suretiyle ritm canlılığı ve çabukluğu gösteren bir havası var- dır.

Hora, Karşılama ve Sallama Bölgesi: Genellikle Trakya kesimi. Belli merkezleri: Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, kısmen ve karışık olarak Çanakkale bölgesi.

Hora oyunları, ritmik ve işletici karakteri ve hareket değerleriyle, dizi biçimi oyunların tipik bir örneğini vermektedir. Çoğu zaman Serhat türküleri ve Ceng-i harbilerle oynandığı için, müzikleri yiğitlik ve kabadayılık hareketlerini canlandıran ritmik davranışlarla oynanır.

Çalgıları, genellikle davul zurnadır. Gayda, Kabak, Çığrtma, Kaval ve kısmen Bağlama gibi çalgılar da pek yaygın olmamakla beraber, bölgenin belli başlı çalgılarıdır.

Kaşık Oyunları Bölgesi: Güney Anadolu'nun Akdeniz'e açılan kısımlarıyla, karışık olarak Mersin- Antalya, belirli olarak Silifke, Mut, ortalara doğru Konya, Kırşehir, kısmen ve karışık olarak Eskişehir. Karadeniz'in iç kısmına düşen Bartın, Safranbolu.

Oyunların karakteri, tahta kaşıklar şakırdatarak topuk kakıp omuz ve kuşak oynatmak suretiyle, özellikle ayak oyunları. (Konya'da göbek oynatma, omuz ırgalama) hüneri göstermektedir.

Müzikler; kırık havanın çeşitli ve hareketli ritm ahengi üzerine (çoğunlukla 2/4 ve ender olarak 9/8) kurulmuş mahalli türkülerle otu- rak alemi esasına göre düzenlenmiştir.

Zeybek, Efe ve Seymen Bölgesi: Merkezi Ege kıyıları ve iç bölgesi olmak üzere, hareketli merkezleri; Balıkesir, Bergama, ödemiş, Aydın, Denizli, kısmen ve karışık olarak Burdur, İsparta, Karadeniz'in iç bölgesinin belirli merkezleri olarak, özellikle Efe ve Seymen dernek oyunlarının yaygın olduğu Kastamonu, Safranbolu- Bolu. Ortalara Doğru Ankara, Eskişehir, Kütahya, Orta ve ağır zeybek tarzı denilen dörtlü düz ve dokuzlu aksak, ağır aksak ritm düzenli, Ceng-i harbi ve kahramanlık ezgileriyle karşılıklı oynanan Zeybek oyunlarının en belirli karakteri, yere diz vurarak eski Türk saygı geleneğini yaşatmasıdır. Bu bölgenin özellikle (Denizli, Muğla - Fethiye, Burdur taraflarında) Avşar konar göçerler arasından yayılmış olan (Teke zortlatması) denilen karakteristik 9/16 ölçülü, türkülü oyunlar da vardır.

Bu arada hemen belirtelim ki, Zeybek, Efe ve Seymen oyunlarına hemen hemen yurdun dört bucağında rastlanmaktadır.

Yurdun özellikle Karadeniz iç bölgeleri ile, bir kısım orta Anadolu'da (Masklı oyunlar) ve çeşitli hayvanların (özellikle ayı, kurt, at, tilki, gibi) kılığına girerek, belirli hayatlarını (özellikle aşk hayaklarını) huy ve adetlerini taklid edici oyunların da yer yer yaşadığını görmekteyiz. Ancak bunları oynayan eskiler, yeni oyuncular yetiştirmemektedir. Başta geçim endişesi geliyor. Çerkeşin Ovacık, Safranbolu'nun Sipahiler. Zopran gibi usta davulcu yetiştiren bölgelerinde eskiden omuzlarına çift davul takıp oynayanlar vardı. Bunlar küçük yaşta tavana asılı zembiller içinde fırıl fırıl döndürülerek yetiştirilirlerdi, önce köçeklik yaparlar, sakalları bıyıkları çıktıktan sonra davulcu olurlardı. Çift davulla döndükleri zaman topaç gibi renk değiştirirlerdi. Benim yetiştirici olarak tanıdığım usta davulculardan bugün kimse kalmamıştır.

Masklı oyunlarda (minyatür, cirit, kukla, sepet ve arap) oyunlarına Çankırı ve Eflani bölgelerinde rastlanmaktadır.

Bütün oyunlarımızın bölge özellikleri araştırılırken, coğrafya ve toplumsal etkilerinin folklor yönünden incelenmesi gerekmektedir. Bu ayrı ve başlı başına bir konudur.

Halk oyunlarımız yapısı ve yapılmalarını etkileyen olaylar bakımından incelendiği zaman bunu bir duygu zenginliğiyle ifade etmek gerekirse, Türk milletinin kahramanlıklara, hamasî olaylara karşı aşırı duygulanmasının ve hayranlığın bir sonucu olarak nitelemek yerinde olur.

Halk oyunlarınızın belli bölgelere yayılmış çeşitli örnekleri arasında silahlarla oynanan sportif oyunlar da vardırki, söz gelimi Bursa'nın Kılıç Kalkan oyunu. Bolu'nun Kılıç ve Yatağanlarla oynanan Köroğlu, oyunu, Erzurum'un Hançer Barı, Karadeniz'in bıçak Horonu ve tüfekli oyunları yukarıda bahsettiğim kahramanlık folklorumuzun canlı örnekleridir. Bursa'nın Kılıç Kalkan oyununu çalgısız, sadece kılıç kalkan şakırtılarıyla ince ve kahramanca bir düzen içerisinde oynanması, Bolu'nun Köroğlu oyunlarında müziğin bir ara susup meydanı kılıç şakırtısına boğması, oyun tarihi ve kahramanlık folkloru bakımından ayrıca incelenmeğe değer özellik taşımaktadır.







Arama

Bizi Destekleyenler

.