Bu yazımızda da söz verdiğimiz üzere Behçet'in güzel destanlarından biri olan "Çingene" nin Miras Destanı" nı buraya naklediyorum. Bu destan Seyranî'nin (Nice Oldu) redifli "Miras Destanı" nı andırıyorsa da, Behçet'in bu destanı ona nazire değildir. Çünkü şairin nazire veyahut intihale tenezzül etmeğe ihtiyacı yoktur. Onun eserleri bu hakikati çok açık olarak gösteriyor:
ÇİNGENENİN MİRAS DESTANI
Bir gün Sulukule semtine gittim Yanımda refikim Enver de vardı Çingen mirasına tesadüf ettim Böyle bir şey görmek kaderde vardı Baktım öyle kalabalık birikmiş Falcı kızları bir sıra dizilmiş Bir karı bir erkek meydana gelmiş Bir çok sabi püser duhter de vardı Gurbette işitmiş çün babasını Öldüğün duymuş kurmuş kafasını Yakasından tutmuş anasını Köpürmüş... Elinde hançer de vardı. Der ki: Cadı, bu gün bitti kararım Babam ölmüş geldim miras ararım Olan eşyasını senden sorarım Eski Yastık köhne minder de vardı. Hani örs çekici ne yaptın söyle Hiç adam olur mu görünüz böyle Bunları ne yaptın tez beylan eyle Demir tavladığı sünger de vardı Hani fırça vardı takım yağlardı Nerde bir şiş vardı yara dağlandı Ateşin önünde bele bağlardı Bin yamalı önlük kemer de vardı Birlik gezip duvar duvar toplardık Yangın yerlerini kazıp yoklardık Kapıya bacaya onu mıhlardık Bunca başsız paslı eğser de vardı Babam kurd gözlüydü avı sezerdi Çalı süpürgesi yükler gezerdi Dolaşmakda her gün candan bezerdi Kancık topal eşek semer de vardı Babam elli idi kurşun dökerdi Yaraya kemiğe okur üflerdi Gece çürüklükte dalak keserdi Sapsız ucu kırık neşter de vardı Barsaktan kirişi pakladıyıdı Bir tek zunası var sakladıyıdı Demirci Agoptan arakladıydı Maşa yapmak için çember de vardı Nerde kuru kantoron yaprakları Hani maşrabalar küp kapakları Görünmüyor elekle kasnakları Hindibâ toplardı külter de vardı Kapanlar yapardı tutmıya fare Hani sermayesi bunca ıskara Nerde davul zuma üç çifte nara Burgu destereyle keser de vardı Kenarları yırtık altları delik Babam tiyatradan alırdı lastik Kasnakları kırık telleri dökük İki kalbur ile gözler de vardı Yüreğim sızlıyor bunları derken Ramazan gecesi beyit söylerken Elinde taşırdı gider gelirken Camı kırık eski fener de vardı Babam kebab şişi cezve yapardı Ufak çekiç hem de kürek satardı Kurban bayramında koyun asardı Birikmiş bir çuval yünler de vardı Yünler gugudayken ahali üştü Nerdeyse mahale vücuhu düştü Maşacı zurnacı pirler yetişti Çerşibaşı sahibi hüner de vardı Çeri başı hemen kıldı bir tedbir Gidip valdesini eyledi tekdir Dedi oğlun etmezdi sana taksir Ne çare ki sarhoşluk serde vardı Gitti o burudet geldi muhabbet Tamamen eyledim bu işe dikkat Okuyanlar desin söylemiş Behçet Böyle bir destanım defterde vardı
Fırsat buldukça Behçet'in diğer destanlarını da bu sayfalar arasıda neşredeceğiz.